Tutukluluk, bir koruma tedbiri olup tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok bir yıldır. Bununla birlikte bu bir yıllık süre, zorunlu hallerde gerekçeleri de gösterilmek suretiyle altı ay daha uzatılabilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise, tutukluluk süresi en fazla iki yıldır. İki yıllık bu bu süre, zorunlu durumlarda, gerekçesi gösterilerek uzatılabilecektir. Uzatma süresi ise toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan;
kapsamındaki suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.
Uzatma kararları;
görüşleri alındıktan sonra verilir.
Kişi hakkında tutuklama kararının verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin olması ve bir tutuklama nedeninin bulunması gerekir. Bu durumda şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilecektir.
Bunun yanında tutuklama kararının ileride verilmesi beklenen ceza ya da güvenlik tedbiri ile ölçülü olması gerekmektedir. Aksi halde tutuklama kararı verilemez.
Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasındaki tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, henüz on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanır.
Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi;
geçemez. Ancak, yukarıda da detaylarını açıklamış olduğumuz;
bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.
Şüphelinin tutuklanmasına soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından karar verilir.
Kovuşturma aşamasında sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının talebi üzerine ya da re’sen mahkemece karar verilir. Yasa uyarınca bu istemlerde mutlak surette gerekçe gösterilir ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukuki ve fiili nedenlere yer verilmelidir.
Kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu, gösteren deliller somut olgular ile gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli ya da sanığa sözlü olarak bildirilir. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.
CMK 101. maddesi uyarınca tutuklama istenildiğinde, şüpheli ya da sanık, kendisi tarafından seçilecek veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır. Tutuklama kararı verilmemesi durumunda, şüpheli ya da sanık derhal serbest bırakılır.
Ceza Muhakemesi Kanunu 100. ve 101. madde gereğince verilen tutuklama kararlarına itiraz edilebilir. Şüpheli ya da sanığın tutukluluk halinin devamına ya da salıverilmesine hakim veya mahkeme tarafından karar verilir.
Hakim ya da mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı durumlarda ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gündür.
Tutukluluğa itiraz, kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunulması suretiyle yapılır.
Tutuklamaya itiraz, tutukluluğa itiraz avukat istanbul ve ceza hukuku ile ilgili tüm konulardaki hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri için hukuk ofisimize ait 08504201155 numaralı hattımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.