Bu yazı içeriğinde Basın Kanununda tekzip hakkında genel bilgilere yer verilecek olup;
ve benzeri konulara açıklık getirmeye çalışacağız. Öncelikle tekzip, kelime anlamı olarak “yalanlama” anlamına gelmekte olup Türk Dil Kurumu sözlüğünde tekzip etmek, yalanlamak, doğru olmadığını açıklamak olarak tarif edilmiştir.
Basın Kanununda tekzip, 5187 sayılı Basın Kanunu 14. maddesinde düzenlenmiş olup temeli Anayasamızın düzeltme ve cevap hakkı başlıklı 32. maddesine dayanmaktadır. Anayasamızda düzeltme ve cevap hakkının ancak;
hallerinde tanınacağı ve kanunla düzenleneceği açıklanmıştır. Bu nedenle Basın Kanunu 14. maddesinde düzenlenen düzeltme ve cevap hakkının Anayasanın 32. maddesinin karşılığı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Düzeltme cevap hakkı, kişilerin şeref ve haysiyetinin korunması ve toplumun doğru bilgilendirilmesinin sağlanması anlamında büyük önem taşımakta olup kişiye kendisini savunma ve zedelenen kişilik haklarının korunması imkanı verir.
Tekzipin genel esasları Basın Kanunu 14. maddesinde açıklanmıştır. Basın Kanunundaki tekzip, süreli yayınlar açısından geçerli olup buna göre;
Süreli yayınlarda kişilerin şerefi ve haysiyetini ihlal eden veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması durumunda, bundan zarar gören kişilerin, bahsedilen yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği;
sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapılmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak yükümlülüğündedir.
Basın Kanunu 14. maddesi bu sorulara da açıklık getirmiştir. Buna göre;
Düzeltme ve cevap yazısında, buna neden olan eser belirtilir. Düzeltme ve cevap, ilgili yazıdan uzun olamayacaktır. Düzeltme ve cevaba neden olan eserin yirmi satırdan az yazı veya resim veya karikatür olması durumunda düzeltme ve cevap otuz satırı geçemez.
Süreli yayının birden fazla yerde basılması durumunda, düzeltme ve cevap yazısı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılmasına sebebiyet veren eserin yayımlandığı bütün baskılarda yayımlanır.
Düzeltme ve cevabın yukarıda açıklamış olduğumuz süreler içinde hiç yayımlanmaması durumunda yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, Basın Kanunu on dördüncü maddesinin birinci fıkrasında açıklanan hükümlere aykırı şekilde yayımlanması durumunda ise yayım tarihinden itibaren on beş gün içinde cevap ve düzeltme talebinde bulunan kişi, bulunduğu yer sulh ceza hakiminden yayımın yapılmasına veya Basın Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilecektir. Sulh ceza hakimi tarafından bu istem, üç gün içinde, duruşma yapılmaksızın, karara bağlanır.
Talep eden tarafça sulh ceza hakiminin kararına karşı acele itiraz yoluna başvurulabilir. İtirazı inceleyecek makam, üç gün içerisinde buna dair başvuruyu inceleyerek kararını verir. İtirazı inceleyen yetkili makamın kararı kesindir.
Hakim tarafından düzeltme ve cevabın yayımlanmasına karar verilmesi durumunda, Basın Kanunu 14. maddesi birinci fıkrasında açıklanan süreler;
itibaren başlar.
Düzeltme ve cevap hakkına sahip bulunan kişinin vefatı halinde bu hak, mirasçılarından biri tarafından kullanılabilir. Bu halde, talepçinin Basın Kanunu 14. maddesinin birinci fıkrasındaki iki aylık düzeltme ve cevap hakkı süresine bir ay ilave edilir.
Tekzip avukatı istanbul, hukuki danışmanlık ve tekziple ilgili tüm talepleriniz için Heper Hukuk ve Danışmanlık Ofisi 08504201155 numaralı iletişim hattını kullanarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.