Hükümlü Veya Tutukluların Ayaklanması Suçu Hakkında Genel Bilgiler

  • Anasayfa
  • /
  • Ceza Hukuku
  • /
  • Hükümlü Veya Tutukluların Ayaklanması Suçu Hakkında Genel Bilgiler
Hükümlü Veya Tutukluların Ayaklanması Suçu Hakkında Genel Bilgiler
Ceza Hukuku
Hükümlü Veya Tutukluların Ayaklanması Suçu Hakkında Genel Bilgiler

Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu nedir, hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçunun cezası nedir?

Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu, TCK 296. maddesinde, Adliyeye Karşı Suçlar başlığı altında açıklanmıştır. Buna göre; Hükümlü veya tutukluların toplu şekilde ayaklanması halinde, her biri hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hükümlü veya tutuklu sayısının üçten fazla olmaması durumunda, bu suç nedeni ile cezaya hükmedilmez.

Ayaklanma sırasında başka suçların işlenmesi, ayrıca bu suçlar nedeni ile cezaya hükmolunması sebebidir.

Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu zamanaşımı

Hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri hakkında hükmolunacak ceza için dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.

Görevli mahkeme

Bu suç için yargılama yapmaya görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu emsal Yargıtay Kararı

T.C YARGITAY
8. Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 2746
Karar: 2019 / 6668
Karar Tarihi: 13.05.2019

ÖZET: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay ilişkin 20.07.2014 tarihli tutanakta, sanık …’nün ise rehin olarak alındığı bilgisi dışında atılı bir eyleminden bahsedilmemesi, olayla ilgili kamera görüntülerine ilişkin 03.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; sanık …’nün yatak getirdiğinin görüldüğünün belirtilmesi, sanığın savunmasında; diğer sanıkların yatak getirin şeklinde bağırması üzerine korktuğu için bir yatak getirdiğini, başka bir eyleme katılmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçlardan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir.

(5237 S. K. m. 58, 152, 265, 296)

Dava ve Karar: Gereği görüşülüp düşünüldü:

I- Sanık … hakkında hükümlü ve tutukluların ayaklanması, kamu malına yakarak zarar verme, görevini yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın 04.05.2016 tarihinde yüze karşı verilen hükmü 1412 sayılı CMUK.nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 27.06.2016 tarihinde temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla, aynı Yasanın 315/2. maddesi gereği vaki temyiz isteminin reddine ilişkin 20.07.2016 tarihli ek karar usul ve yasaya uygun görüldüğünden, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle temyiz talebinin reddine ilişkin ilişkin ek kararın ONANMASINA,

II- Sanık … hakkında hükümlü ve tutukluların ayaklanması, kamu malına yakarak zarar verme, görevini yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Olayla ilgili kamera görüntülerine ilişkin 03.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; sanık …’un diğer sanıklar …, …, … ve … ile 00:00’dan 01:05’e kadar gezindiği, …, …, …’ın kalorifer peteğini söktükleri, söktükleri peteği, koğuş bahçesine açılan kapıya vurdukları, bu esnada yanlarına sanık …’un geldiği, olayın devamında sanık …’un yatağı yakmaya çalıştığı, ancak yatağın önce yanmadığı, sanık …’ın elinde bulunan pet şişedeki maddeyi yatağa döktüğü, sanık …’un bu şekilde yatağı yaktığı yönündeki tespit ve sanık …’ın, diğer sanıklar …, … ve sanık … ile birlikte peteği söktükleri ve bahçeye çıkan kapıyı kırdıkları yönünde beyanı karşısında; sanığın, diğer sanıklarla birlikte iştirak halinde atılı suçları işlediği anlaşılmakla; şüphelilerin tüm bu eylemleri fikir birliği içerisinde yaptıkları bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılama göre sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;

1- Sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet kararlarından Marmaraereğlisi Asliye Ceza Mahkemesi’nin hırsızlık suçuna ilişkin 13.01.2010 tarih ve 2008/331 esas, 2010/1 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken, suç tarihinden sonra 15.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.12.2011 tarih ve 2009/13 esas, 2011/41 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,

2- Sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı sınırlar biçimde denetim süresinin de belirlenmesi,

Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerden 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, “sanığın, Marmaraereğlisi Asliye Ceza Mahkemesi’nin hırsızlık suçuna ilişkin 13.01.2010 tarih ve 2008/331 esas, 2010/1 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasına, sanığa verilen cezanın TCK.nın 58/6. madde ve fıkrası gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III- Sanık … hakkında hükümlü ve tutukluların ayaklanması, kamu malına yakarak zarar verme, görevini yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay ilişkin 20.07.2014 tarihli tutanakta, sanık …’nün ise rehin olarak alındığı bilgisi dışında atılı bir eyleminden bahsedilmemesi, olayla ilgili kamera görüntülerine ilişkin 03.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; sanık …’nün yatak getirdiğinin görüldüğünün belirtilmesi, sanığın savunmasında; diğer sanıkların yatak getirin şeklinde bağırması üzerine korktuğu için bir yatak getirdiğini, başka bir eyleme katılmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu avukat istanbul

Tüm hukuki danışmanlık ve talepleriniz için 08504201155 numaralı iletişim hattımızdan hukuk ofisimize ulaşabilirsiniz.

 

Önceki
Sonraki