Anayasayı İhlal Suçu Hakkında Genel Bilgiler

Anayasayı İhlal Suçu Hakkında Genel Bilgiler
Ceza Hukuku
Anayasayı İhlal Suçu Hakkında Genel Bilgiler

Anayasayı ihlal suçu nedir, Anayasayı ihlal suçunun cezası nedir?

Bu yazı içeriğinde, Anayasayı ihlal suçu hakkında genel bilgilere yer verilecektir. Suç, TCK 309. maddesinde, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar başlığı altında açıklanmıştır. Buna göre; Cebir ve şiddet kullanmak suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların da işlenmesi hali, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunması sebebidir.

TCK 309. maddesinde tanımlanan suçların işlenmesi nedeni ile tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Anayasayı İhlal

765 sayılı TCK 146. maddesinde bu suç;

Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men e cebren teşebbüs edenler, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına mahkum olur.

65. maddede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca gerek bir kaç kişi ile birlikte kavli veya tahriri veya fiili fesat çıkararak veya meydan ve sokaklarda ve nasın toplandığı mahallerde nutuk irat veyahut yafta talik veya neşriyat icra ederek bu cürümleri işlemeğe teşvik edenler hakkında, yapılan fesat teşebbüs derecesinde kalsa dahi ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası hükmolunur.

Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada gösterilenden gayri surette iştirak eden fer i şerikler hakkında beş seneden on beş seneye kadar ağır hapis ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası hükmolunur.

şeklinde düzenlenmiştir.

Yasa gerekçesi

Yasa gerekçesinde, Anayasanın Başlangıç Kısmında aynen “Millet iradesinin mutlak üstünlüğü; egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiç bir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk dışına çıkamayacağı; Hiç bir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerini, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;” şeklindeki ifade ile siyasal iktidarın kuruluş ve işleyişine egemen olması gereken ilkelerin gösterildiği açıklanmıştır.

Bu vesile ile siyasal iktidarın kuruluşu ve işleyişine egemen olan bu ilkeleri içeren kurallar bütünü, Anayasal düzeni teşkil eder. Bu madde ile korunmak istenen hukuki yarar, Anayasa düzenine egemen olan ilkelerdir.

Hukuki Yarar

Korunmak istenen hukuki yararın niteliği dikkate alınarak, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzen” ibaresi kullanılarak korunmak istenen hukuki yarara açıklık getirilmiştir.

Yasa gerekçesinde, maddede tanımlanan suçun oluşabilmesi için, cebir veya tehdit kullanarak Anayasal düzenin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi gerektiği açıklanmaktadır. Bu nedenle, cebir ve tehdit bu suçun unsurunu oluşturur. Cebir ve tehdit kavramlarının hukuki anlam ve içeriği, bilinen bir husustur. Bu nedenle, Anayasal düzenin değiştirilmesine yönelik teşebbüs, ancak cebir veya tehdit kullanılarak, yani bireylerin iradeleri zorlanarak ve kargaşa çıkarılarak gerçekleştirilmelidir.

765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146. maddesinin kaynağını oluşturan 1889 İtalyan Ceza Kanununun 118. maddesi, 146. maddede olduğu gibi, cebir (“Violentemente”) unsurunu taşımaktaydı. Ancak, 1930 faşist İtalyan Ceza Kanununun aynı konuyu düzenleyen 283. maddesinde, suç tanımından cebir unsuru çıkarılmıştı. Faşizmin etkisiyle kaleme alınan bu 283. madde, bilahare 11.11.1947 tarihinde yeniden değiştirilerek; suç tanımında tekrar cebir unsuruna yer verilmiştir.

Teşebbüs

Maddede, maddi unsur olarak “teşebbüs edenler” ibaresi kullanıldığından, Anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen üzerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edilmesi, cezalandırma için yeterli olduğu açıklanmıştır. Suç, hem idare edenler hem de idare edilenler tarafından işlenebileceğinden teşebbüste aranılacak elverişlilik, suçun işleniş biçimi ve özellikle suçun bir tehlike suçu olduğu dikkate alınarak, kullanılan cebir veya tehdidin neticeyi elde etmeye elverişli olup olmadığının hakim tarafından takdir edilmesinin gerektiği ifade edilmiştir.

Anayasayı ihlal suçu zamanaşımı

TCK 66. maddesi uyarınca bu suç için belirlenen dava zamanaşımı süresi otuz yıldır.

Anayasayı ihlal suçu görevli mahkeme

Anayasayı ihlal suçu için yargılama yapmaya görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi’dir.

Anayasayı ihlal suçu avukat istanbul

Tüm hukuki danışmanlık talepleriniz için Heper Hukuk ve Danışmanlık Ofisi iletişim hattımız olan 08504201155 numaralı hattımızdan hukuk ofisimize ulaşabilirsiniz.

Önceki
Sonraki